Dünyanın en yaşlı insanı unvanını taşıyan Maria Branyas Morera, 117 yaşında hayatını sürdürüyor. Uzun yaşamı boyunca birçok tarihsel olaya tanıklık eden Morera, pek çok genç ve yaşlı insan için bir ilham kaynağı oldu. Peki, bu olağanüstü uzun ömrün altında yatan sır ne? Hadi birlikte inceleyelim, Morera'nın yaşam tarzından beslenme alışkanlıklarına kadar her şeyi keşfedelim.
Maria Branyas Morera, 4 Mart 1907 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya eyaletinde doğdu. Genç yaşta ailesiyle birlikte İspanya'ya taşındı ve buradaki yaşamı boyunca pek çok zorlukla karşılaştı. Ancak hayata karşı olan pozitif tutumu, onu daima ayakta tutmayı başardı. Uzun yıllar boyunca sağlıklı yaşam için dikkat etmesi gereken ipuçlarını keşfetti. Morera'yı diğerlerinden ayıran bazı özelliği ise, her zaman aktif kalması, sağlıklı yemekler tüketmesi ve akranlarıyla sosyal ilişkilerini canlı tutmasıydı. Molar'a göre, “Arkadaşlık ve sevgi, insana uzun bir yaşam sunan en önemli faktörlerdendir.”
117 yaşındaki Morera, sağlıklı bir yaşam sürmek için beslenmesine büyük özen gösteriyor. Genelde taze sebze ve meyvelerle dolu bir diyet izliyor, işlenmiş gıdalardan ve aşırı şekerli ürünlerden uzak duruyor. Bunun yanı sıra, zeytinyağı kullanımına özel bir önem veriyor. İspanyol kültürünün büyük bir parçası olan zeytinyağı, sağlık açısından birçok fayda sağlıyor. Ayrıca, sık sık çeşitli otlardan ve baharatlardan faydalanıyor. Yemeklerini bu doğal malzemelerle lezzetlendirerek hem sağlığını koruyor hem de yeni tatlar keşfediyor. Morera, günde en az bir kez yürüyüş yapmayı ihmal etmiyor. Bu, onun sadece fiziksel sağlığını değil, aynı zamanda zihinsel sağlığını da destekliyor. “Hareket etmek, yaşlanmayı yavaşlatan en iyi yoldur,” diyor Morera.
Bunların yanı sıra, sosyal yaşamındaki canlılık da ona güç katıyor. Ailesiyle ve arkadaşlarıyla sürekli iletişimde kalarak, sosyal çevresini aktif tutuyor. Morera, “İnsanlarla iletişim kurmak, ruh halimi her zaman pozitif tutmamı sağlıyor,” ifadelerini kullanıyor. Yaşına rağmen, dijital dünyayı takip edip, iletişimde kalmayı başardığını belirtmekte. Bu durum, onu modern zamanlarla da bütünleştiriyor ve genç hissetmesini sağlıyor.
Maria'nın hayat hikâyesi, sadece fiziksel sağlıkla sınırlı değil. Duygusal dayanıklılığı, onu hayatta kalma mücadelesinde oldukça güçlü kıldı. Hayatında kayıplar yaşadı; ailesinden ve sevdiklerinden ayrıldığı dönemler oldu. Ancak bu zorlukları, pes etmeden aşmayı başardı. “Her ne olursa olsun, hayata minnettar olmalıyız,” diyor Morera. Bu pozitifi yaklaşımı, yaşamı boyunca karşılaştığı zorluklarla başa çıkmasına yardımcı oldu. Morera, her zaman umut dolu olduğunu vurgulayarak, yaşamının her anını dolu dolu yaşadığını belirtiyor. Bu enerjisi ise, çevresindekilere de yansıyor.
117 yaşına ulaşarak, genç kuşaklara önemli bir mesaj gönderiyor: Sağlıklı bir yaşam ve uzun ömrün sırrı, sadece fiziksel sağlık değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal sağlıkla bir bütün olmaktan geçiyor. Morera'nın hikayesi, sadece bireysel bir başarı değil, aynı zamanda toplumsal bir ilham kaynağı. Herkesin öğrenmesi gereken bir ders var: Yaşamı dolu dolu yaşamak, sevgiyle, dostlukla ve kararlılıkla mümkündür. Bu dannemeye çoğumuz için ışık tutacak olan bu bilgileri toplumla paylaşmak önemlidir. Bu nedenle, Morera'nın yaşam felsefesini dinlemek ve kendimize uygulamak, belki de daha uzun bir ömrün kapılarını aralayabilir. Mesele sadece yaşlanmak değil, yaşamaktır! Morera gibi uzun bir yaşam sürmek, sağlığın yanı sıra sevgi, paylaşım ve umut dolu bir yaşam tarzını benimsemekle mümkün.
Sonuç olarak, 117 yaşına ulaşan Maria Branyas Morera, yaşamındaki sırları paylaştıkça daha fazla insana ilham veriyor. Sağlıklı bir yaşam için dikkat edilmesi gereken noktalar, onun duygu ve düşünceleri ile şekilleniyor. “Hayat, yaşanan anlarla güzelleşir,” diyerek hayatı dolu dolu yaşayacağınız bir perspektif sunuyor. Her gün, yeni bir fırsatla başlar; biz de bu fırsatları değerlendirip, sağlıklı bir yaşam için ilk adımı atmalıyız.