İstanbul’un kalabalık sokaklarında, bir dükkânın kapısından içeri girdiğinizde, yılların tecrübesini ve geleneğini hissedebilirsiniz. 74 yaşındaki Ahmet Usta, tam 66 yıldır, babasından öğrendiği ustalığı sürdürerek mesleğini icra ediyor. Bu yıl, hem kendisi hem de ailesi için özel bir dönüm noktası: Usta, yıllardır sürdürdüğü geleneği oğluna devretmeye hazırlanıyor. Yaşının ilerlemesiyle birlikte, bu geçiş sürecinin hem duygusal hem de profesyonel anlamda ne kadar önemli olduğunu anlatmak istedik. Hikâyesi, sadece bir mesleğin aktarımını değil, aynı zamanda bir ailenin nasıl bir arada kaldığını, geleneklerin nasıl yaşatıldığını gözler önüne seriyor.
Ahmet Usta, işine olan bağlılığı ve patronu olduğu dükkânın duvarlarına sinen hikâyeleriyle tanınan bir isim. 66 yıllık kariyeri boyunca, birçok çırak yetiştiren Usta, şimdi kendi oğlunu bu mesleğe hazırlıyor. "Babamdan öğrendiğim her şey, sadece işin teknik kısmı değil, aynı zamanda bu mesleğin ruhunu da anladığım anlar oldu," diyor, Ahmet Usta. Oğul Mehmet ise, aile mesleğini devralmanın mutluluğunun yanı sıra, büyük bir sorumluluk hissediyor. "Babamın izinden gitmek ve onun öğrettiği değerleri sürdürmek benim için büyük bir onur," diyor genç usta.
Aile değerlerinin iş dünyasında sürdürülebilirliği sağlaması, Ahmet Usta'nın her zaman önceliği oldu. Meslek sadece bir iş değil, aynı zamanda bir sorumluluk, bir miras. Oğul Mehmet, babasının aynı tutkuyu hissetmesini ve aynı özveriyi göstermesini istiyor. Geleneklerin titizlikle korunması ve yenilikle harmanlanarak geleceğe taşınması, ailenin temel ilkeleri arasında. Bu süreçte Mehmet'in sorumluluğu büyüyor, ama bir o kadar da vazgeçilemeyecek bir tutkuya dönüşüyor.
Babalarından öğrendikleri işin inceliklerini bir gün kendi çocuklarına aktarma hayalini kuran Ahmet Usta, yıllar boyunca pek çok müşteri ile dostluk kurdu. Dükkânında sadece işi değil, aynı zamanda insan ilişkilerini yöneten birer diplomat gibi. "Müşterilerimi ailem gibi görüyorum. Bu dükkân benim evim," derken gözlerinde bir sıcaklık duyuluyor. 66 yıl sonunda, artık bu sıcaklığın oğluna geçmesi gerektiğini düşünüyor.
Mesleğin geleceği konusunda pek çok insanın kaygıları olsa da, Ahmet Usta bu konuda oldukça iyimser. "Mesleğimizi o kadar iyi icra ettik ki, şimdi o genci eğitmek, beni daha çok mutlu ediyor. Mehmet, sosyal medyanın ve dijitalleşmenin getirdiği yeniliklerle bu mesleği daha ileriye taşıyabilir," diyor. Usta, oğluna el yordamıyla belki bazı detayları göstermesine rağmen, çağın gerekliliklerine de dikkat etmesini öğütlüyor. Mehmet, babasından aldığı teknik bilgilerin yanı sıra dijitalde de kendini geliştirmek için çeşitli eğitimlere katılıyor.
Aile geleneği denildiğinde akla ilk gelen unsurlardan birinin dayanışma olduğu unutulmamalı. Ahmet Usta ve oğlu Mehmet, birlik olmanın gücünü her an hissediyor. "Bu işte yalnız değilsiniz. Ailem, mesleğim ve dostlarım, hepsi bu yolculukta yanımda," diyerek hayat felsefesini özetliyor. Gölgesinde büyüdüğü bu dükkan, aynı zamanda onun özdeğeri ve bağlarının güçlendiği yer olmuştur.
Mehmet, babasının yanında geçirdiği her günün sonsuz bir ders olduğunu biliyor. Gelecek nesillere aktarılmayan bir bilgi kaynağı olmanın korkusu, onun için işin doğasında var. "Bütün çabamız, geleceğe taşınacak bir miras bırakmak," diyerek söze devam ediyor ve gözleri parlıyor. Ahmet Usta'nın vurguladığı gibi: "Bu, sadece bir iş değil, bir yaşam tarzı."
Gelecek yıllarda, Mehmet’in atölyesi, sadece geçmişin tecrübelerini değil, aynı zamanda yenilikleri ve değişimi de içine alacak. “Artık daha fazla insana ulaşmak, mesleğimizin bilinirliğini artırmak bizim için çok kritik,” diyor. Oğul Mehmet, babasının öğretilerine sadık kalarak, kendine yeni yollar açmak ve öğrenmeye devam etmek konusunda kararlı. Ailenin geleceği için, hem geleneklerin korunması hem de yeniliklerin benimsenmesi arasında bir denge kurmak zorundalar.
Kısacası, Ahmet Usta’nın 66 yıllık meslek hayatı, sadece bir geçiş hikâyesi değil, aynı zamanda aile değerlerinin, dayanışmanın ve aşkın nasıl geleceğe taşınabileceğinin güzel bir örneği. Babasından devraldığı mirası, günümüz koşullarına uygun bir şekilde sürdürmek, Ahmet Usta'nın en büyük arzusu. Oğlu Mehmet, bu mirası gururla taşırken, aynı zamanda geleceği de inşa edeceğini bilerek adım atıyor. Aile geleneği, bir işten çok daha fazlası; bir yaşam boyu süren bir tutkudur.