Cevdet Yılmaz, son dönemlerde artan boykot çağrılarına karşı sert bir tepki göstererek, sorumlu bir siyasetçinin ülkenin yerli firmalarını hedef göstermemesi gerektiğini ifade etti. Yerli üretimi ve girişimleri desteklemenin önemini vurgulayan Yılmaz, bu tür eylemlerin ekonomik istikrara zarar vereceğini savundu. Ülke ekonomisinin, yerli firmaların başarısı ile doğru orantılı olduğuna dikkat çeken Yılmaz, herkesin bu gerçeği anlaması gerektiğini belirtti.
Cevdet Yılmaz'ın açıklamalarında dikkat çeken en önemli noktalar, boykot çağrılarının sadece hedef alınan firmalar için değil, aynı zamanda genel ekonomik istikrar için de tehlike oluşturduğuydu. Yılmaz, "Bir siyasi figür olarak benim görevim, ülkemin firmalarını yüceltmek ve desteklemek olmalı. Boykot çağrıları, yalnızca bu firmaları değil, tüm ekonomimizi tehdit eder." diyerek boykot çağrılarının karşısında net bir duruş sergiledi.
Söz konusu boykotlar, özellikle sosyal medya üzerinden yayılarak hızla etkilerini gösteriyor. Ancak Yılmaz, bu tür eylemlerin sadece firmaları zayıflatmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik büyümesine maddi zararlar vereceğini de ifade etti. Sorumlu ve bilinçli bir siyasetçi olarak, ulusun refahı için hareket etmek gerektiğine inanan Yılmaz, Türk girişimlerinin yanında durmanın önemini vurguladı.
Cevdet Yılmaz, boykot çağrılarının yalnızca ekonomik faktörler üzerinde olumsuz etki yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda toplum üzerinde yarattığı psikolojik etkilerden de söz etti. "Bir toplumu bir arada tutan en önemli şey, ortak hedefler ve bu hedefler doğrultusunda verilen desteklerdir," diyen Yılmaz, halkın yerli üretime olan desteğinin büyük bir önem taşıdığını belirtti.
Hem tüketici olarak, hem de firma sahipleri olarak bu tür davranışlardan uzak durulması gerektiğini dile getiren Yılmaz, bireylerin sorumluluğu ve katkısı ile yerli sanayinin güçleneceğini ifade etti. Yerli ürünleri tercih etmeyi teşvik eden Yılmaz, "Yerli üretim; istihdam, güvenilirlik ve fiyat istikrarı sağlar. Ancak bu ancak ortak bir çaba ile mümkün olur." sözleriyle, er geç ekonominin bu durumu aşacağına olan inancını dile getirdi.
Sonuç olarak, Cevdet Yılmaz’ın boykot çağrılarına yönelik bu sert eleştirisi, yalnızca firmaları değil, ülke ekonomisinin geleceğini de kırılgan bir noktaya taşıyan bir uyarı niteliği taşıyor. Türk insanının desteklerle ve ortak hedefler doğrultusunda hareket ederek, ekonomiyi daha sağlam temellere oturtması gerektiğini tüm kamuoyuna hatırlatarak, bu durumdan çıkış yolunu önerdi.
Yılmaz’ın açıklamaları, sadece siyasi bir tavır olmanın ötesine geçerek, toplumun genel dengesini koruma adına da önemli bir hatırlatma işlevi görüyor. Bu tür açıklamaların yaygınlaşması, boykot gibi torpidoların önlenmesine ve ülke ekonomisinin hem iç hem de dış tehditlerden korunmasına yardımcı olacaktır.