Türkiye'nin doğal afetler tarihindeki önemli dönemeçlerden biri olan Erzincan depremi sonrası, ünlü deprem bilimci Naci Görür, yaptığı açıklamalarla hem endişeleri yatıştırdı hem de gelecek ile ilgili gerçekleri gözler önüne serdi. 1992 yılında yaşanan büyük Erzincan depreminin ardından, bu yeni sarsıntının da bölge halkında yarattığı kaygıları dile getiren Görür, bilimsel veriler ve geçmiş deneyimlerle durumu değerlendirerek halkı bilgilendirdi.
Görür, depremin nedenlerine dair yaptığı açıklamalarda, Erzincan bölgesinin özelliği gereği sık sık depremlerle karşılaştığını belirtti. “Burası, Anadolu fay hattının etkisi altında. Dolayısıyla bu tür sarsıntılar kaçınılmaz” diyen Görür, halkın depremler hakkında daha fazla bilgi edinmesi gerektiğini vurguladı. Deprem sonrası yapılan araştırmaların, bölgedeki zemin yapısının çok fazla değişmediğini gösterdiğini dile getiren Naci Görür, bunun tehlikenin hâlâ sürdüğünün işareti olduğunu belirtti.
Ayrıca, Naci Görür, depremin hemen ardından bölge halkının yaptığı davranışların da önemli olduğunu ifade etti. “Toplumun bu olaylara karşı olan tepkisi, gelecekte yaşanabilecek olumsuz etkileri en aza indirebilir. Halkın bilinçlenmesi, yerel yönetimlerin ve devletin daha etkin önlemler alması adına kritik bir öneme sahip” dedi. Görür, bu tür olayların eğitici birer fırsat olarak görülmesi gerektiğini dile getirdi.
Naci Görür, geçmişte yaşanan depremlerden elde edilen derslerin, bugün için önemli bir rehber görevi gördüğüne dikkat çekti. Erzincan, 1939 yılındaki büyük depremden itibaren, birçok sarsıntı yaşadı ve bu süreçte zemin etüdü, bina güçlendirme gibi çalışmalara yönelik adımlar atıldı. Ancak Görür, mevcut durumun yine de yeterli olmadığını dile getirerek, “Binaların depreme dayanıklılığının artırılması, halkın daha iyi bir acil durum planına sahip olması ve her bireyin depreme hazırlıklı olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Sonuç olarak, Naci Görür'ün açıklamaları, sadece Erzincan değil, tüm Türkiye için de bir uyanış niteliği taşıyor. Bugüne kadar yaşanan depremler, yalnızca doğal bir felaket olmanın ötesinde, insan hayatını, toplumu ve şehirleri etkileyen karmaşık bir süreçtir. Görür, gelecekte benzer olayların yaşanmaması için önlemlerin alınmasının ve farkındalığın artırılmasının önemini bir kez daha vurguluyor. Ancak bu, yalnızca bilim insanları ve yetkililerin sorumluluğu değil, aynı zamanda toplumun da üstlenmesi gereken bir görevdir. Unutulmamalıdır ki, her birey depreme hazırlıklı olmalı ve bu konuda sorumluluk almalıdır.
Erzincan depreminin ardından Naci Görür’ün yapmış olduğu bu açıklamalar, sadece bilimsel bir bakış açısıyla durumu değerlendirmekle kalmayıp, toplumun her kesimine büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Depremler kaçınılmazdır; fakat bu olgularla başa çıkabilmek için hazırlık yapmak, bilinçlenmek ve gerekli tedbirleri almak, yaşam kalitesini artıracak en önemli adımdır.